Celal Bayar Üniversitesi
	340
	CBÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Yıl : 2013Cilt :11 Sayı :1
	HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE EN İYİ FASON İŞLETME SEÇİMİ 
	İÇİN AHP VE VİKOR YÖNTEMLERİNİN KULLANILMASI1
	Yrd. Doç. Dr. Nezih TAYYAR
	UĢak Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi,
	ĠĢletme Bölümü
	Araş. Gör. Pınar ARSLAN
	Süleyman Demirel Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi,
	ĠĢletme Bölümü
	ÖZ
	Çalışmamızın amacı Hazır Giyim Sektöründe dünyaca ünlü markaların 
	siparişlerini diken en iyi fason işletme seçimi problemini Çok Kriterli Karar Verme 
	(ÇKKV) yöntemleri ile çözmektir. Bunun için en iyi fasoncu seçiminde iki yöntem ortaya 
	koyulmuştur. Karar probleminin kriterleri, sektördeki üç tedarikçi firma ile yapılan ön 
	mülakatlardan ve literatürde tedarikçi seçimi çalışmalarından yararlanılarak 
	belirlenmiştir. Bu sayede literatüre tedarikçi seçim kriteri olarak yeni kriterler 
	eklenmiştir. Karar probleminin kriterleri hiyerarşik yapıya uygun olduğu için AHP ve 
	VIKOR yöntemleri çözümde kullanılmıştır. Karar probleminde 6 ana kriter, 18 alt kriter 
	ve 4 alternatif bulunmaktadır. AHP yöntemi kriterlere ağırlık verirken, uç değerlerden 
	fazla etkilenmiştir.
	Anahtar Kelimeler: Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV), AHP, VIKOR, 
	tedarikçi seçimi, fason işletme, hazır giyim sektörü
	SELECTION OF THE BEST SUB-CONTRACTOR IN CLOTHING SECTOR 
	USING AHP AND VIKOR METHODS
	ABSTRACT
	The purpose of the study is to solve the problem of determining the best subcontractor among those which sew the orders of the worldwide known brands in the 
	clothing sector through multi criteria decision making (MCDM) models. Hence two 
	models are utilised for the determination of the best sub-contractor. The decisionmaking criteria are determined through utilising the preliminary interviews with three 
	suppliers in the sector and the literature review on supplier selection. By this means 
	original criteria are brought to the literature as the criteria for supplier selection. As 
	1 Bu makale, Pınar Arslan’ın UĢak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĠĢletme 
	Bölümü’nde sunmuĢ olduğu “Hazır Giyim Sektöründe En Ġyi Fason ĠĢletme Seçimi Ġçin 
	Bulanık AHS ve Bulanık TOPSIS Yöntemlerinin Kullanılması” baĢlıklı Yüksek Lisans 
	Tezinden yararlanılarak hazırlanmıĢtır.Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	341
	the criteria of decision problem have hierarchic structure the AHP and VIKOR models 
	are utilised. In the decision problem there are 6 main-criteria, 18 sub-criteria and 4 
	alternatives. While AHP model gives weight to the criteria, it is influenced by extreme 
	values.
	Keywords: Multi Criteria Decision Making (MCDM), AHP, VIKOR, supplier 
	selection, sub-contractor, clothing sector
	I. GİRİŞ
	Çok kriterli karar verme sürecini uygulayan sektörlerden biri hazır 
	giyim sektörüdür. Türkiye dünyaca ünlü markaların hazır giyim ürünlerinin 
	üretimini yapan bir tedarikçi ülke konumundadır. Genellikle ileri teknoloji 
	gerektirmeyen emek yoğun bir sektör olduğu için Mısır, Çin, Hindistan gibi 
	ülkelerde bu sektör geliĢmiĢtir. Yani Türkiye bu sektörde iĢçilik maliyetlerinin 
	daha ucuz olduğu bu ülkelerle rekabet halindedir. Marka sahibi firmalar 
	(ZARA, H and M, Nike, vd.) sipariĢlerini verecekleri tedarikçilerini seçerken 
	birçok kritere göre tedarikçi belirlemektedir. Türkiye’deki tedarikçi firma aldığı 
	sipariĢleri kendi bünyesinde üretebilir ya da maliyet yönünden daha avantajlı 
	olursa fason iĢletmelere yaptırabilir (uygulamada genellikle ikincisi yaygındır). 
	Yani artık tedarikçi firmanın bir tedarikçi fason iĢletme seçmesi gerekecektir. 
	Tedarikçi firma, hangi fason iĢletme ile çalıĢacağına karar vermek zorundadır. 
	Mal sahibi firmalar tedarikçinin sipariĢleri fason iĢletmeye devretmesine 
	müsaade etmekte ancak tedarikçiden beklediği kriterleri fason iĢletmelerden de 
	beklemektedir. Türkiye’deki tedarikçi firmalar hangi kriterlere göre hangi fason 
	iĢletme ile çalıĢacağını bilimsel yöntemlerle değil tecrübe ve kiĢisel yargılarına 
	göre vermektedir. Bu gerekçe ile hazır giyim sektörü tedarikçi seçimi, 
	çalıĢmada ÇKKV yöntemlerine uygun bir sektör olarak görülmüĢtür.
	II. LİTERATÜR TARAMASI
	KüreselleĢmenin hızla yaĢandığı günümüzde firmalar müĢterilere 
	sundukları mal ve hizmetin üretim aĢamasındaki bütün süreçlerini kendi 
	bünyelerinde toplamamaktadırlar. Dünyaca ünlü markalar, daha küçük ve 
	esnek organizasyon yapısı kazanmak, maliyet ve zaman avantajı sağlamak en 
	önemlisi de yüksek düzeyde kaliteli çıktı alabilmek için üretim süreç ve 
	girdilerinde tedarikçilerden faydalanırlar. ÇalıĢma konumuzun hazır giyim 
	ürünlerinde en iyi üretimi yapan fason iĢletmesinin seçilmesi olduğunu göz 
	önüne alırsak aslında problemimiz en iyi tedarikçiyi bulmak olacaktır. Tedarikçi 
	seçimiyle ilgili yapılan araĢtırmalar incelendiğinde tedarikçi seçim kriterlerinin 
	ve tedarikçi seçim yöntemlerinin belirlenmesinde iki ayrı literatür taraması 
	yapıldığı görülmektedir. 
	Tedarikçi seçim kriterlerinin belirlenmesine yönelik gerçekleĢtirilen ilk 
	çalıĢma G. W. Dickson tarafından yapılmıĢtır. Onun bulguları sonucunda 23 
	kriter önem sırasına göre belirlenmiĢtir (Dickson, 1966). Weber vd. (1991), 
	Dickson’ın yaptığı çalıĢmayı da içine alan 1966-1990 yılları arasında tedarikçi 
	seçimi üzerine yapılan 74 makaleyi incelemiĢlerdir. Daha sonra Cheraghi vd. 
	(2004), 1990-2001 yıllarını kapsayan ve Weber vd. çalıĢmasının devamı Celal Bayar Üniversitesi
	342
	niteliğinde bir literatür taraması yapılmıĢtır. Cheraghi vd., yaptıkları literatür 
	taramasını Weber vd.’nin taramasıyla karĢılaĢtırarak kriterlere güncellemeler 
	getirmiĢtir. Ho vd. (2010), 2000-2008 yılları arasında uluslararası dergilerde 
	yayınlanmıĢ 78 makale incelemiĢlerdir. Thiruchelvam ve Tookey (2011), 
	mühendislik ve üretim alanında 2000-2011 yılları arasında yayınlanmıĢ hakemli 
	dergilerden alınmıĢ 46 yeni makale incelemiĢlerdir. Bundan sonra yapılacak 
	çalıĢmalara yardımcı olması amacıyla yukarıda açıklanan literatür 
	çalıĢmalarının özeti Tablo 1’de sunulmuĢtur. Tablo 1’in birinci sütununda 
	verilen ilk 23 kriter Dickson’ın belirlediği kriterlerdir. Weber bu 23 kriterin 
	sıralamasında değiĢiklik olduğunu 74 makale incelemesiyle göstermiĢtir. 
	Ardından Cheraghi vd., Weber’in çalıĢmasına ilave olarak 36 yeni makale daha 
	incelemiĢ ve Dickson’ın 23 kriterinin yanında kullanılan “yeni” kriterleri 
	belirtmiĢtir. 2000’li yıllara gelindiğinde Thiruchelvam ve Tookey literatür 
	incelemesinde 46 yeni makale incelemiĢ, tabloda (*) ile iĢaretli olan kriterleri de 
	eklemiĢtir. Yine aynı dönemde Ho vd. 78 makalelik literatür taramalarında 
	mevcut kriterlerin yanında risk kriterini kullanmıĢlardır. Tablo 1’de verilen tüm 
	sayılar, her dönemde incelenen makalelerin içindeki toplam tekrar eden 
	kriterlerin oranını göstermektedir. Aynı Ģekilde tabloda sayı değeri 
	belirtilmeyen kriterler o dönemde incelenen makalelerde kullanılmadığını 
	göstermektedir. 
	Tedarikçi seçim problemlerinin çözümlenmesinde kriterlerin 
	belirlenmesi en iyi olanı seçmek için ilk ve önemli bir adımdır. Ancak kriterler 
	belirlendikten sonra bizim için çözüm daha doğrusu en iyi tedarikçiye 
	ulaĢtıracak yöntem en az kriterler kadar önemlidir. Bu yüzden literatür 
	kullanılan yöntemler açısından da incelenmiĢtir.
	Ho vd. (2010) 2000-2008 yıllarında 78 makale incelemesi yapmıĢlardır. 
	Birçok bireysel ve entegre yaklaĢımların tedarikçi seçim problemini çözmek 
	için önerilmiĢtir. En yaygın entegre yaklaĢımın, AHP-HP ve en yaygın bireysel 
	yaklaĢımın, Veri Zarflama Analizi (VZA), Matematiksel programlama ve AHP 
	olduğu görülmüĢtür. Agarwal vd. (2011), yaptıkları literatür çalıĢmasında 
	2000-2011 yılları arasında ÇKKV tekniği ile çalıĢılmıĢ 68 makaleyi 
	incelemiĢlerdir. En yaygın olarak uygulanan yöntemin, VZA, matematiksel 
	programlama ve AHP olduğu belirtilmiĢtir. Wu ve Barners (2011), 2000-2011 
	yılları arasını kapsayan çalıĢmasında tedarikçi seçimlerinde kullanılan kriterleri 
	belirlemeye çalıĢırken internet üzerinden “partner seçimi'', “tedarikçi seçimi'' ve 
	''satıcı seçimi” anahtar kelimelerini kullanmıĢlar ve 140 makale incelemiĢtir. 
	111 makalede nihai seçim amaçlı teknikler kullanılmıĢtır. Yöntem literatür 
	çalıĢmalarında özellikle tedarikçi seçim problemlerinde AHP’nin sıklıkla 
	kullanıldığını ancak VIKOR yönteminin henüz yaygın kullanımının olmadığı 
	söylenebilir. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	343
	Tablo 1. Kriterlerin Yıllar Ġtibariyle Kullanılma Oranları
	Kriterler 1966-1990(74) 1990-2001(36) 2000-2011(46)
	2000-
	2008(78)
	Weber vd. Cheraghi vd. Thiruchelvam vd. Ho vd.
	Kalite 54% 79% 80% 87%
	Teslimat 60% 77% 78% 82%
	Performans Geçmişi 10% 10% 22%
	Garanti ve Alacak Politikaları 1% 0% 11%
	Üretim Tesisi ve Kapasitesi 31% 26% 44% 50%
	Fiyat 82% 67% 80% 81%
	Teknik Kabiliyet 20% 28% 52% 32%
	Finansal Durum 10% 18% 37% 30%
	Prosedüre Uyum 3% 5% 0
	İletişim Sistemi 3% 10% 15%
	Piyasa İtibarı 11% 3% 17% 19%
	İş Yapma İsteği 1% 0% 4%
	Yönetim Organizasyon 14% 18% 48% 32%
	Operasyon Kontrol 4% 0% 0
	Onarım Servisleri 10% 28% 24% 45%
	Davranış-Tutum 8% 13% 13%
	İzlenim 3% 5% 9%
	Paketleme Yeteneği 3% 0% 9%
	İşçi-İşveren İlişkileri Kaydı 2% 3% 13% 4%
	Coğrafi Konum 16% 5% 26%
	Geçmiş İş Miktarı 1% 0% 4%
	Eğitim Yardımları 2% 0% 0
	Karşılıklı Düzenlemeler 2% 5% 0
	Güvenilirlik Yeni 24%
	Tutarlılık Yeni 
	Stok Maliyetleri Yeni
	Kültür Yeni
	Esneklik Yeni 41% 23%
	Kalite standartları Yeni
	Süreç İyileştirme Yeni 26%
	Ürün Geliştirme Yeni 41% 31%
	Çevresel ve Sosyal Sorumluluk* 20% 4%
	İş Sağlığı ve Güvenliği Yeni 9% 4%
	Bütünlük Yeni 11%
	Profesyonellik Yeni 9%
	Tam Zamanında Üretim Yeni 11%
	Taahhüt* 20%
	Ekonominin durumu * 2%
	Uzun vadeli bir ilişki Yeni 9%
	Siyasi durum * 4%
	Risk 4%
	* Thiruchelvam ve Tookey (2011) literatüre ekledikleri yeni kriterlerdir.
	Kaynak: Weber vd., Cheraghi vd., Thiruchelvam ve Tookey, Ho vd.’nin 
	çalıĢmalarından elde edilen bilgilerle tarafımızca oluĢturulmuĢtur.Celal Bayar Üniversitesi
	344
	III. ANALİTİK HİYERARŞİ SÜRECİ (AHP)
	AHP, Thomas L. Saaty tarafından 1977 yılında geliĢtirilmiĢ bir ÇKKV 
	tekniğidir. AHP, alternatiflerin bilindiği ancak karar vermede etkisi olan 
	kriterlerin sayısal olarak ifade edilemediği karar verme problemlerinde 
	rahatlıkla uygulanır. Burada amaç, belirlenen kriterlere göre istenen hedefe en 
	uygun seçeneği belirlemektir. 
	AHP, insanların tamamen içgüdüsel olarak benimsediği karar 
	mekanizmasını kullanmaya çalıĢır. Örneğin yeterince hafif ve el ile 
	kaldırılabilecek türden bir dizi nesnenin en ağırdan en hafife doğru sıralanmak 
	istendiğini ve ağırlıkları ölçmek için bir materyalin olmadığını varsayalım. Bu 
	durumda yapılacak en iyi Ģey bu nesneleri kıyaslamak olacaktır. Bunun en iyi 
	yolu da nesneleri ikiĢer ikiĢer ele alarak birbirlerine göre ağırlıklarını 
	belirlemektir. Bütün nesneler için bu Ģekilde devam edildiğinde, nesnelerin 
	ağırlıkları ile ilgili bir sıralama yapılabilir (Saaty, 1980:6). 
	Nesnelerin hem ağırlıkları hem de parasal değerleri açısından bir 
	sıralama yapılması isteniyorsa o zaman öncelikle parasal değer ile ağırlık
	kriterlerinin karĢılaĢtırılarak hangi ölçüte daha fazla önem verildiğinin 
	belirlenmesi gerekir. Daha sonra da bu ölçütler açısından bütün nesneler 
	karĢılaĢtırılarak bir sıralama yapılır. ĠĢte AHP’nin temelde gerçekleĢtirmeye 
	çalıĢtığı Ģey kriterlerin önem derecelerini belirleme ve ikili karĢılaĢtırmalarla, 
	karar verme sürecini nicel olarak ifade etmektir (Saaty, 1980:6). 
	A. Hiyerarşi
	AHP yöntemi karar problemini hiyerarĢik yapı içinde ele alır. 
	HiyerarĢik yapı hedef, kriterler ve alternatiflerden oluĢur. Kriterlerin elemanları 
	olarak onları temsil eden alt kriterlerde hiyerarĢiye eklenebilir. Örnek olarak 
	çocuğunuzun kaydını yaptıracağınız okul seçiminde okulun temizliği kriterini; 
	lavabo, bahçe, sınıf, personel, yemekhane olarak alt kriterlere ayırabilirsiniz. Bu 
	ayrım kriterlerin neleri kapsadığını karar vericiye daha net olarak belirtir.
	B. İkili Karşılaştırmalar Matrisi
	AHP yönteminin diğer yöntemlere göre en önemli üstünlüğü, 
	hiyerarĢik yapıda aynı seviyede bulunan kriterlerin kendi içlerinde göreli 
	önemlerini belirlemek için yapılan ikili karĢılaĢtırma matrisleridir. Ġkili 
	karĢılaĢtırmalar; öncelikle ana kriterler, daha sonra her bir ana kriterde 
	yer alan alt kriterler ve son olarak da alt kriterler göz önüne alınarak 
	alternatiflerin karĢılaĢtırıldığı matrislerden oluĢur. Her seviyedeki 
	eleman sayısı kendi içinde ikili olarak karĢılaĢtırılır. Yani n tane eleman 
	için ikili karĢılaĢtırma yapılacağından n elemanın ikili kombinasyonu 
	kadar karĢılaĢtırma yapılması gerekir. Bu ise eĢitlik (1) ile hesaplanabilir.
	! ( 1) ( , 2) , ( 2)
	2! 2 ! 2
	n n n C n n
	n
	(1) (1)Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	345
	Ġkili karĢılaĢtırmalar karar vericinin yargılarına bağlıdır. Karar vericiye 
	X sizin için Y’ye göre ne kadar önemlidir? Sorusu sorulduğunda karar verici 
	Tablo 2’deki göreli önem ölçeğinden faydalanır. Eğer kriterler nicel olarak bir 
	değer alıyorsa göreli önem ölçeğine ihtiyaç duyulmayabilir. Nicel değerler 
	kendi içinde ağırlıklandırılır. 
	Tablo 2. Göreli Önem Ölçeği
	Dilsel İfade Sayısal Değer
	EĢit Derecede Önem 1
	Zayıf Derecede Önem 3
	Kuvvetli Derecede Önem 5
	Çok Kuvvetli Derecede Önem 7
	Kesinlikle AĢırı Derecede Önem 9
	Ara Değerler 2,4,6,8
	Kaynak: (Saaty, 1980:18)
	Kriterler arasındaki karĢılaĢtırmalar n n boyutlu bir kare matristir. 
	Matrisin köĢegeninin üst tarafındaki eleman sayısı kadar değerlendirme 
	yapılması yeterlidir. Çünkü köĢegenin altında kalan değerler, köĢegenin üstünde 
	kalan değerlerin tersi olmaktadır. Bu matrisin köĢegenleri üzerindeki matris 
	bileĢenleri kendileriyle karĢılaĢtırıldıkları için 1 değerini alır. Ġkili matriste C1, 
	C2,…, Cn kriterler olsun. n x n elemanlı matriste i matrisin satır sayısını j
	matrisin sütun sayısını göstersin. h≠0 olmak üzere cij=h ise cji=1/h olacaktır. 
	Örneğin, göreli önem ölçeğine göre matrisin birinci satırdaki C1 kriteri, ikinci 
	sütundaki C2 kriterine göre “5” kuvvetli derecede önemli değerini alırsa 
	matrisin ikinci satır, birinci sütunu 1/5 değerini alacaktır.
	C. Normalleştirme
	KarĢılaĢtırmalar matrisinde ikinci aĢama matrislerin 
	normalleĢtirilmesidir. Bunun için bir matris oluĢturulur. EĢitlik (2) kullanılarak 
	karĢılaĢtırmalar matrisin her bir sütunu toplanıp, sütun elemanları sütun 
	toplamına bölünür. Sonuç olarak karĢılaĢtırmalar matrisindeki her sütun için bu 
	iĢlem yapıldığında normalleĢtirilmiĢ matris (D) elde edilecektir.
	11
	21
	n1
	d
	d
	D
	d 1
	ij
	ij n
	ij
	i
	c
	d
	c
	(2)
	D. Göreli Önem Ağırlıkları
	Üçüncü aĢama olarak normalleĢtirme iĢlemi yapılarak elde edilen yeni 
	matrisin her satırındaki değerler toplanıp satırdaki eleman sayısına bölünerek 
	ortalamaları hesaplanır. Bulunan aritmetik ortalama değerleri yeni matrisin 
	göreli önem ağırlığıdır. Yapılan bu iĢlemden sonra W sütun vektörü elde edilir. 
	Göreli önem ağırlığı eĢitlik (3) ile elde edilir (Yaralıoğlu, 2001:133). Elde Celal Bayar Üniversitesi
	346
	edilen göreli önem ağırlığı karĢılaĢtırılan elemanların kendi içinde önem 
	derecelerine göre sıralanması anlamını taĢımaktadır.
	1
	2
	n
	w
	w
	W
	w
	1
	n
	ij
	j
	i
	d
	w
	n
	(3)
	E. Tutarlılık
	Dördüncü aĢamada göreli önem ağırlıkları hesaplaması tamamlanır ve 
	ikili karĢılaĢtırmalar matrisinin tutarlılık oranı hesaplanır. AHP yönteminin en 
	önemli avantajı buradan gelmektedir. Ġkili karĢılaĢtırmalar matrisinin her satırı 
	W sütun vektörüyle çarpılır ve T sütun vektörü elde edilir. T sütun vektöründeki 
	her eleman göreli önem vektöründe karĢı gelen elemana bölünür. Y sütun 
	vektörü elde edilir. EĢitlik (4)’den yararlanarak Y sütun vektörünün aritmetik 
	ortalaması elde edilir. Burada, Kij, i ve j elemanlarının ikili karĢılaĢtırma 
	değerlerini (c12
	,c13 ….), wj elemanların göreli önem ağırlıkları gösterir.
	ij j
	j
	i
	j
	K w
	Y
	w
	(Yi = max = Tutarlılık Ölçütü) (4)
	Yi değeri, Y sütun vektörünün eleman (kriter ya da alternatif) sayısına 
	eĢit çıkarsa karar değerleri tam olarak tutarlıdır denebilir (Ulucan, 2007:363). 
	Saaty (1980:18)’e göre tutarlılık, A1, A2’den daha önemli ve A2 de A3’den daha 
	önemli ise A1, A3’den kesinlikle daha önemlidir demektir. Bu önerme tutarlılık 
	için ön Ģarttır fakat yeterli değildir. Aynı zamanda A1, A2’den 3 kat ve A2, 
	A3’den 2 kat önemli ise A1, A3’den 6 kat önemli olmalıdır. Bu yüzden tüm 
	yargıların tam tutarlı çıkması çoğu zaman mümkün değildir. EĢitlik (5) ve (6) 
	(Saaty, 1980:20) ile hesaplanacak tutarlılık oranı (CR) 0.1’in altında kaldığında 
	“tutarsızlık kabul edilebilir düzeydedir” denebilir (Ulucan, 2007:363). 
	Tutarlılık oranı hesaplanırken Tablo 3’deki rassallık endeks değerine (RI) 
	bakılır. Eğer tutarsızlık 0.1’den büyük çıkarsa karar vericiden kararını tekrar 
	gözden geçirmesi istenir.
	CI=Tutarlılık Endeksi = ( ) / 1 max n n (5)
	RI= Rassal Endeks Değeri 0.10 CI CR
	RI
	yani 
	max ( ) / 1 0.10 n n
	RI
	(6)Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	347
	Tablo 3. Rassal Endeks Değerleri
	n 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
	RI 0.00 0.00 0.58 0.90 1,12 1,24 1,32 1,41 1,45 1,49
	Kaynak: (Saaty, 1980, s. 20)
	KarĢılaĢtırmalar matrisinin değerlerini atarken karar verici bir 
	grup da olabilir. Böyle durumlarda iki yöntem kullanılabilir. Birincisi 
	uzlaĢılan değerler matrise atanır. Ġkincisi gruptaki her kiĢiden bağımsız 
	olarak karĢılaĢtırmalar matrisinde değerler vermesi istenir daha sonra 
	farklı kiĢilerin vermiĢ oldukları değerlerin geometrik ortalaması alınarak 
	da matrise değerlerler atanır. Ġkinci yaklaĢım daha tutarlı sonuçlar 
	verebilir. 
	F. Karar
	Ġkili karĢılaĢtırma matrislerinin tutarlılıkları ölçüldükten sonra 
	alternatiflerin tüm kriter ve alt kriterlere göre birleĢik ağırlıkları bulunur. 
	BirleĢik ağırlıklarının bulunabilmesi için alt kriter göreli önem ağırlıkları, 
	-her bir ana kritere ait alt kriter için- alternatif ağırlıkları ile çarpılır. Daha 
	sonra her bir alternatif için bu değerler toplanır. Elde edilen toplanmıĢ 
	değerler ile ana kriter ağırlıkları çarpılıp toplanarak alternatiflerin final 
	göreli önem ağırlıkları tespit edilir (Saaty, 1980:28). 
	IV. VIKOR YÖNTEMİ
	VIKOR (VIseKriterijumsa Optimizacija I Kompromisno Resenje) 
	yöntemi 1998 yılında birbiri ile çeliĢen çok kriterli karar problemlerini çözmek 
	için Opricovic tarafınfan önerilmiĢitir (Opricovic, 2011). Bu yöntem bir dizi 
	alternatifi sıralamaya ve arasından seçim yapmaya odaklanır. Karar vericiye 
	ideale en yakın olan uzlaĢık çözüm kümesi sunar. Özellikle Opricovic ve 
	Tzeng’in 2004 yılında yapmıĢ oldukları çalıĢma ile vikor yönteminin 
	uygulaması genellikle referans alınır. Alternatiflerin her bir kritere göre 
	değerlendirildiği varsayıldığında, uzlaĢma sıralaması ideal çözüm yakınlık 
	ölçüsü karĢılaĢtırılarak gerçekleĢtirilir (Opricovic ve Tzeng, 2007). Yöntem 
	maksimum grup faydası ile minimum bireysel piĢmanlığı dikkate alır. 
	Maksimum grup faydası eĢitlik (9)’daki denklem ile (min S) ve minimum 
	kiĢisel piĢmanlık eĢitlik (10)’daki denklem (min R) ile elde edilir (Opricovic ve 
	Tzeng, 2007).
	UzlaĢma sıralama algoritması VIKOR aĢağıdaki adımları içerir:
	A. Alternatiflerin En İyi-En kötü Değerleri
	Her bir kriter ( 1, 2,..., ) i n için alternatiflerin ( 1, 2,..., ) j J aldığı en 
	iyi (fi
	*
	) ve en kötü (fi
	-
	) değerleri belirlenir. 
	eğer i ’ninci kriter faydayı temsil ediyorsa; 
	(7)
	* max , min , i ij i ij j j
	f f f fCelal Bayar Üniversitesi
	348
	*
	ij ij min ,
	j
	f f ij ij max ,
	j
	f f eğer i ’ninci kriter maliyeti temsil ediyorsa; (8)
	B. Sj ve Rj Değerlerinin hesaplanması
	Her bir alternatif( 1, 2,..., ) j J için S j
	ve Rj
	değerleri hesaplanır.
	* *
	1
	( ) / ( )
	n
	j i i ij i i
	i
	S w f f f f (9)
	max ( ) / ( ) * *
	j i i ij i i j
	R w f f f f
	(10)
	Burada wi kriterlerin karar vericiler için göreli önem ağırlıklarını ifade 
	eder. 
	C. Qj Değerinin Hesaplanması
	Her bir alternatif( 1, 2,..., ) j J için Qj değeri hesaplanır. 
	* * * * Q v S S S S v R R R R j J j ( ) / ( ) (1 )( ) / ( ) (11)
	Burada 
	* min j
	j
	S S max j
	j
	S S * min j R R
	j
	max J R R
	j
	ve v
	maksimum grup faydasının ağırlığını, 1 v kiĢisel piĢmanlığın ağırlığını ifade 
	eder. UzlaĢma v >0,5 çoğunluk oyu, v=0,5 konsensüs (fikir birliği) ya da v<0,5 
	veto ile sağlanabilir (Opricovic, Tzeng, 2007:516).
	D. Küçükten Büyüğe Doğru Sıralama
	S R, ve Q değerleri küçükten büyüğe doğru sıralanır. Yani 
	alternatiflerin arasındaki sıralama belirlenmiĢ olur. Burada S R, ve Q
	değerlerinin sıralamaları kendi içinde yapılır ve üç ayrı sıralama elde edilir.
	E. Koşullar ve Karar
	Q değerleri küçükten büyüğe doğru sıralandıktan sonra, en iyi Q
	(minimum) değerine sahip olan alternatifin A
	(1)
	seçilebilmesinin için iki koĢulu 
	vardır.
	KoĢul 1: kabul edilebilir avantaj: 
	(2) (1) Q A Q A DQ ( ) ( )
	(
	12)
	Bu eĢitsizlikte A
	(2)
	en iyi ikinci alternatifi temsil etmektedir. 
	DQ J J
	1/ ( 1) (13)
	değerlendirilen alternatif sayısını göstermektedir. Eğer J<4 ise 
	DQ=0,25 alınabilir (Chen ve Wang, 2009:237). En iyi alternatif ve en iyi ikinci 
	alternatif arasındaki fark ne kadar fazla ise en iyi alternatifi seçmek o kadar 
	avantajlı olacaktır.
	KoĢul 2: karar vermede kabul edilebilir istikrar: A
	(1) R
	alternatifi S ya da 
	değerlerinin sıralamasında da en iyi alternatif olmalıdır. Böylece kararın 
	istikrarı kabul edilebilir denilir. Eğer koĢullardan biri sağlanmıyorsa aĢağıdaki
	uzlaĢık çözümler önerilir.Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	349
	Eğer koĢul 2 sağlanmıyorsa A
	(1)
	ve A
	(2)
	alternatifleri uzlaĢık 
	çözümdür.
	Eğer koĢul 1 sağlanmıyorsa A
	(1)
	, A
	(2)
	,…, A
	( ) M
	alternatifleri 
	uzlaĢık çözümdür. A
	( ) M
	, Q sıralamasında en yüksek değere sahip olan yani 
	sonuncu alternatiftir ve 
	( ) (1) Q A Q A DQ ( ) ( ) M
	(14)
	eĢitsizliği durumunda koĢul 1 sağlanmıyor ve alternatiflerin birbirlerine 
	göre üstünlüğü yoktur denebilir.
	V. KARAR PROBLEMİNİN ÇÖZÜMÜ
	Dünyaca ünlü markaların hazır giyim sipariĢlerini Türkiye’de 
	karĢılayan firmalardan biri de Üniteks’tir. Üniteks firması aldığı sipariĢleri, iç 
	piyasada farklı fason iĢletmelerine dağıtarak zamanında ve istenilen
	standartlarda marka sahiplerine teslim etmektedir. Bu yüzden Üniteks firması 
	için karar problemi en iyi fason iĢletmeyi seçmektir. Karar verici üretim 
	müdürü, daha önce çalıĢtıkları, aralarından seçim yapmak üzere dört alternatif 
	belirlemiĢtir. Firmadan seçim yapması için anket doldurması istenmiĢtir. 
	Hazırlanan anketlerde, karar vericiden dilsel ifadelerle yargılarını belirtmesi 
	istenmiĢtir. Daha sonra dilsel değiĢkenleri ifade ettiği düĢünülen sayılar ile 
	çözümler yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın en önemli parçası seçimin doğru yapılması 
	için kriterlerin doğru belirlenmesidir. Mevcut literatürdeki kriterler içinden 
	firmanın seçim yapması yerine sektöre özgü kriterler de belirlenmiĢtir. Bunun 
	için üç farklı tedarikçi firma ile mülakatlar yapılmıĢ Tablo 4’deki sektöre özgü 
	bilgiler ve seçim kriterleri toplanmıĢtır. Daha sonra elde edilen kriterler ile 
	hiyerarĢik yapı oluĢturulmuĢtur. Modelimizde ġekil 1’de görüldüğü gibi 6 ana 
	kriter ve bu ana kriterlere bağlı 18 alt kritere göre 4 tane fason iĢletme 
	değerlendirilmiĢtir. HiyerarĢik yapının oluĢturulması sırasında belirlenen 
	kriterlerin ve hiyerarĢik yapıya dahil edilmeyen kriterlerin açıklamaları Ģöyledir;
	Maliyet: Maliyet kriteri, fason iĢletmenin bulunduğu yer ya da coğrafi 
	konum kriterinin açılımı olarak belirlenmiĢtir. Üniteks firması, iĢçiliğin, 
	enerjinin diğer bölgelere göre ucuz olduğu teĢvik bölgeleri ile taĢıma, lojistik 
	imkanlarının daha fazla ve yine diğer bölgelere göre ucuz olduğu bölgeler 
	arasında maliyetler açısından tercih yapmak zorundadır. Firma fason iĢletmeyi 
	seçerken birim mal üzerinden bir fiyatla anlaĢır. Doğrudan iĢçilik ve enerji 
	maliyetiyle ilgilenmez bu nedenle birim ürün maliyeti temel alınacaktır. Eğer 
	çalıĢılacak tedarikçiler farklı ülkelerden ise o zaman modele coğrafi konum 
	kriteri eklenerek alt kriter olarak siyasi yapı, ekonomik durum gibi kriterler de 
	eklenebilir.
	Fiziksel Koşullar: Fiziksel koĢullar, personelin istismarına neden 
	olabileceğinden sosyal uygunluk kriteri içerisinde düĢünülebilir. Fiziksel 
	koĢullar; iĢletmenin bulunduğu çevre, özellikle ıĢık alması, bodrum katta 
	bulunmaması, temiz olması gibi personelin çalıĢma koĢullarına yöneliktir. Celal Bayar Üniversitesi
	350
	Yemek, kullanılan su, lavabo temizliği gibi temel fiziksel ihtiyaçlara yönelik 
	kriterler de bu ana kriterin içinde yer almaktadır.
	Tablo 4. Yapılan Mülakatlardan Elde Edilen Hazır Giyim Sektörüne 
	Ait Tedarikçi Seçim Kriterleri
	Sosyal Uygunluk Kalite 
	Personel Ġstismarı Senelik Ġzin Üretim Sistemi 
	ĠĢletme Sahibinin Zihniyeti Haftalık ÇalıĢma Saatleri Fiziksel Ortam
	ĠĢletmenin Kalite AnlayıĢı MaaĢ Denetimi Malın Dikim Süreci
	ĠĢletmenin Ġnsan ÇalıĢtırma Üslubu Asgari Ücret Fiyat
	Kötü Muamele Sigortalılık Oranı Yer Seçimi
	Kriterlerin Sürdürülebilirliği, Ġktidarın Düzenlemeleri Merkeze Yakınlık
	Fason ĠĢletmenin Yapısı TanınmıĢlık Ana Firmaya Yakınlık
	ĠĢletme Ġle ilgili Ġstihbarat Sonuçları TeĢvik Lojistik 
	ÇalıĢan Personelle Yapılan 
	Mülakatlar Ġlk Yardım Bilen Personel ĠĢçilik Maliyetleri
	Haberli yada Habersiz Kontroller Temizlik
	Ürün- Fason Atölye 
	Uygunluğu
	Çocuk ĠĢçi ÇıkıĢları Gösteren Levhalar Üretim Miktarı
	Evrakta Sahtecilik Yangın Merdiveni Kalite Düzeyi
	Mesai Hesaplamaları AĢçı Portföy Raporları Servis Hızı 
	Personel Devam Kontrol Sistemleri Su Analizi Raporu Zamanında Teslimat
	Şekil 1. Karar Probleminin HiyerarĢik Yapısı
	Sosyal Uygunluk: YaklaĢık 10 yıldır marka sahibi firmaların aradığı 
	bir kriterdir. Uygulamamızı yaptığımız Üniteks firması ile yapılan 
	görüĢmelerde, marka sahiplerinin fason iĢletmeyi denetlemeye geldiklerinde ilk 
	aĢama kriteri olarak kullandıkları bilgisi bizimle paylaĢılmıĢtır. Ġçeriğinde daha 
	çok personelin istismarını engellemeye yönelik kriterler yer almaktadır. Sosyal 
	uygunluğun alt kriterleri olarak sigortasız iĢçi çalıĢtırmama, çocuk iĢçi 
	çalıĢtırmama kriterleri de düĢünülmelidir. Ancak bu kriterlerin çok önemli Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	351
	kriterler olduğu kabul edilmekle birlikte, ülkemizde yasalar çerçevesinde 
	yasaklanan, uyulmaması durumunda cezai yaptırımları olan bu kriterleri 
	taĢımama gibi bir durumu olan fason iĢletmeler tarafımızca modelin içine dahil 
	edilmemiĢtir. Yıllık izin kriteri de aynı Ģekilde ĠĢ Kanunu’nda yasal olarak 
	personele verilen bir haktır. Uygulamada yasal zorunluluk olan bu kriterlerin 
	tedarikçiler tarafından talep edilmesi hala tam olarak uygulanmadığının bir 
	göstergesidir. Sağlık primleri gibi bir konuda iĢverenler tarafından böyle bir 
	istismar varsa yıllık izin konusu zaten tartıĢmaya açıktır. Aslında sosyal
	uygunluk kriterinin içeriği rahatlıkla geniĢletilebilir ama karar vericiler (üretim 
	müdürü-ihracat müdürü) ile yapılan görüĢmelerde en çok vurgulanan alt 
	kriterler hiyerarĢik yapıya eklenmiĢtir. ĠĢ sağlığı ve güvenliği alt kriteri, bulaĢıcı 
	hastalık testleri, tetenoz aĢısı, çalıĢtığı departmana uygun sağlık materyallerini 
	(toz için maske, iğne sıçramasını engellemek için gözlük, boya ve kimyasal 
	maddelerin bulaĢmaması için eldiven vd.) içerir. Ücretlendirmede uygunluk alt 
	kriteri asgari ücret Ģartını içinde barındırmakla beraber adaletli ücret dağılımını 
	da kapsamaktadır. Örgüt hiyerarĢisine ve kıdeme uygun ücretlendirme (usta 
	baĢı, makineci, ütücü, kalite kontrolcü, ayakçı vd.) dikkate alınır. Personele 
	zamanında ödeme yapma alt kriteri ödemelerin her ay aynı günde ve herkese 
	ödenmesini dikkate alır. Mesai ücret hesaplaması alt kriteri normal ücrete ek 
	olarak mesai saatlerinin ücretlendirmesinin en az ĠĢ Kanunu’nda belirtilen tutar 
	olarak belirlenmesini dikkate alır.
	İşletmenin kurumsal yapısı: Literatürde yönetim organizasyon olarak 
	kullanılan kriter daha kapsamlı olarak modelimizde kullanılmıĢtır. Yönetim 
	yapısı iĢletmenin kurumsal yapısının sadece bir bölümünü oluĢturur. Bunun 
	dıĢında fason iĢletmeyi tanıyanların, iĢletme ile ilgili fikirleri, güvenilirlik, 
	piyasaya borçlarının olup olmadığı, çalıĢma disiplini bu kriterin kapsamına 
	girmektedir. Ayrıca iĢletme ortaklarının arkadaĢlardan oluĢması 
	anlaĢmazlıkların çözümlenmesinde sıkıntı yaratmakta, aile bireylerinden 
	oluĢması yönetimde profesyonelliğin oluĢamamasına neden olabilmektedir. 
	Yine iĢletme sahiplerinin konfeksiyona bakıĢ açısı, kültürü, iĢ yapma 
	zihniyetleri, ahlaki değerleri iĢletmenin kurumsal yapısını etkileyen kriterlerdir. 
	Bu yüzden sosyal uygunluk kriterinden ayrı olarak düĢünülmüĢ ve alt 
	kriterleriyle beraber verilmiĢtir. Ortak yapısı, Ortak mı? Ortaksa kimlerden 
	oluĢuyor? (arkadaĢ, aile, yabancı ortak), Ģahıs iĢletmesi mi? sorularının 
	cevabıdır. Karar problemimizde ortak yapısı kriteri önemi vurgulanmıĢ 
	olmasına rağmen kullanılmamıĢtır. Çünkü alternatif fason iĢletmelerin hepsi tek 
	Ģahıs iĢletmesi olduğundan modelde aynı ağırlığı alması problem çözümüne 
	katkı sağlamayacaktır. 
	Üretim-Kalite Sistemleri: Personel giriĢ çıkıĢlarını düzenleyen, iĢ 
	akıĢındaki aksamaları önleyen denetleme sistemlerine ihtiyaç duyulacaktır. 
	Üretilen ürünlerde aranan kalitede büyük bir payı olan tecrübe unsuru da 
	unutulmamalıdır. Bütün bu kriterleri üretim teknolojisiyle desteklemek aranan 
	yeteneklerdendir. Literatürde tedarikçi seçimi için oldukça sık kullanılan bir Celal Bayar Üniversitesi
	352
	kriterdir. Kapasite kullanımı, kapasite esnekliği kriterleri tedarikçi ve fason 
	iĢletme seçiminde çok önemli olmakla birlikte uygulamamızda yer almamıĢtır. 
	Bunun nedeni, üretim kapasiteleri benzer olan iĢletmeler arasından seçim 
	yaptırılacak olmasıdır. Hazır giyim ürünlerinde firmaların sipariĢ verebileceği 
	ürün çeĢitliliği çok fazladır. Her fason iĢletme belli ürün çeĢit ve adedini hedef 
	alarak üretim atölyesi kurar ve yatırım yapar. Burada seçim yapılacak fason 
	iĢletmeler, benzer üretim kapasite ve esnekliğinde olmazlarsa zaten modele 
	eklenemezler çünkü seçim yapılabilmesi için bu tip temel özelliklerin benzer 
	olması gerekir. Eğer bir fason iĢletmenin üretim kapasitesi verilecek sipariĢin 
	altında ise zaten o iĢletmeyi seçmenin hiçbir faydası bulunmayacaktır. 
	Son olarak iĢletme içi üretim düzeni iyi planlanırsa (personelin 
	çalıĢmasına engel olmayacak, ürünler üretim esnasında zarar görmeyecek 
	Ģekilde) iyi tasarlanmıĢ üretim bant düzeni (alet, makine sandalyelerin 
	ergonomik olması ve konumu) daha rahat çalıĢma ortamı sağlayacaktır. Burada 
	iĢletme içi üretim düzeni kalite kontrol sisteminin iyi yapılanmıĢ olmasıyla 
	ilgilidir.
	Tutarlılık: Bu kriter literatürde uzun vadeli iliĢki, güven olarak 
	kullanılan kriterlere de anlam olarak benzeyen bir kriterdir. Tutarlılıkta 
	öncelikle beklenen fason iĢletmenin vaat ettiği ya da sipariĢleri alırken yerine 
	getirdiği kriterleri sürdürebilirliğidir. Uygulamada -bazı iĢletmelerin personel 
	maaĢlarını yatırıp, denetim esnasında banka makbuzları gösterip belgelendirdiği 
	halde, denetleme sonrası personelden geri aldığı- gibi olaylarla karĢılaĢılmıĢtır. 
	Ayrıca fason iĢletmenin yaptığı tüm alım, satım, ödeme ve icraatlarını belgelere 
	dayandırması beklenmektedir. Tutarlılığı tespit etmenin en önemli yollarından 
	biri de personelle yapılan habersiz mülakatlardır. Büyük firmalar, sipariĢlerini 
	verdikten sonra denetim ekibini göndererek personel mülakatları yapmaktadır. 
	Personel memnuniyeti, kriterlerin yerine getirildiğinin bir göstergesidir. 
	Zamanında teslimat kriteri hiyerarĢik yapının içerisinde ayrıca 
	belirtilmemiĢtir. Bunun en önemli nedeni daha önceki sipariĢlerde zamanında 
	teslimat yapamayan iĢletmelerin çalıĢılacak fason iĢletme listesinde yer 
	alamamasıdır. Ama Ģu da belirtilmelidir ki tüm tedarikçilerde olduğu gibi fason 
	iĢletmelerde de zamanında teslimat, itibarı arttıran ve uzun süreli iliĢkiler 
	kurmayı sağlayan önemli bir kriterdir.
	Karar problemlerinin yapısı gereği öncelikle amaç belirlenmiĢ (en iyi 
	fason iĢletmenin seçilmesi), daha sonra bu amacı en iyi gerçekleĢtireceği 
	düĢünülen alternatif fason iĢletmeler tespit edilmiĢtir. Alternatiflerin 
	kıyaslanması için kriter ve bunlara bağlı alt kriterler tespit edilerek hiyerarĢik 
	yapı oluĢturulmuĢtur. Model ilk olarak AHP yöntemi ardından VIKOR yöntemi 
	ile çözümlenmiĢtir. 
	A. AHP İle Problemin Çözümü
	Karar verici, ana kriterler, her ana kriterin alt kriterleri ve her alt kriter 
	esas alınarak alternatiflerin ikili karĢılaĢtırmasını Tablo 2’deki ölçeğe göre 
	yapmıĢtır. Ardından normalizasyon yapılmıĢ ve göreli önem ağırlıkları Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:11, Sayı:1, Nisan 2013
	353
	belirlenmiĢtir. Bu yöntemin çözümünde karĢılaĢılan en büyük zorluk tutarlılık 
	oranlarıyla ilgidir. Karar verici anket sorularını cevaplarken aynı anda cevaplar 
	Excel’e girilmiĢ, bu sayede kararların tutarsız çıkması durumunda, kararın 
	tekrar gözden geçirilmesi talep edilmiĢ ve düzeltmeler hemen yapılmıĢtır. 
	Tablo 5. Ana Kriterlerin Göreli Önem Ağırlıkları
	MA FK SU İY ÜS TU
	MA 1 1/9 1/9 5 1 3
	FK 9 1 1/5 7 3 9
	SU 9 5 1 9 7 9
	İY 1/5 1/7 1/9 1 1/5 1
	ÜS 1 1/3 1/7 5 1 3
	TU 1/3 1/9 1/9 1 1/3 1
	TOPLAM 20,53 6,70 1,68 28,00 12,53 26,00
	Normalize Edilmiş Karşılaştırmalar G.Ö.A. Tut. Ölç.
	MA 0,05 0,02 0,07 0,18 0,08 0,12 0,08 6,15
	FK 0,44 0,15 0,12 0,25 0,24 0,35 0,26 7,44
	SU 0,44 0,75 0,60 0,32 0,56 0,35 0,50 7,53
	İY 0,01 0,02 0,07 0,04 0,02 0,04 0,03 6,16
	ÜS 0,05 0,05 0,09 0,18 0,08 0,12 0,09 6,36
	TU 0,02 0,02 0,07 0,04 0,03 0,04 0,03 6,24
	TOPLAM 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 1,00 7,20
	Tutarlılık Oranı 0,10
	Problemin hiyerarĢik yapısındaki 6 ana kriter için 15 tane ikili 
	karĢılaĢtırma yapılmıĢtır. Tablo 5’deki normalize değerlerin elde edilebilmesi 
	için eĢitlik (2) ve ana kriter göreli önem ağırlıklarının elde edilmesi için eĢitlik 
	(3) kullanılmıĢtır. Tablo 5’deki göreli önem ağırlıkları sıralandığında en yüksek 
	öneme sahip olan ana kriter %50 ile sosyal uygunluk (SU) kriteridir. Daha 
	sonra %26 ile fiziksel koĢullar (FK) gelmektedir. %9 önemle üretim sistemleri 
	(ÜS) üçüncü, %8 önemle maliyet (MA) dördüncü ve %3 önemle tutarlılık (TU) 
	ve iĢletmenin kurumsal yapısı (ĠY) beĢinci sırada yer alır. Görüldüğü gibi AHP 
	ana kriter ağırlıkları çok farklılıklar göstermiĢtir. Sosyal uygunluk (SU) kriteri 
	çok büyük bir önem alırken, tutarlılık (TU) ve iĢletmenin kurumsal yapısı (ĠY) 
	kriterleri %3 gibi çok düĢük bir ağırlık almıĢtır. Oysaki tüm kriterler karar 
	vericilerle daha önce yapılan görüĢmeler sonucu elde edilmiĢtir. Ağırlıklar 
	arasındaki bu büyük farkın nedeni ikili karĢılaĢtırmalardır. AHP yönteminde 
	modelin içine diğerlerine göre çok önemli bir kriter ya da alternatif 
	eklendiğinde, yöntem o kriterin ya da alternatifin ağırlığını çok yükseltip, 
	diğerlerini önemsiz düzeyde bırakabilmektedir.Celal Bayar Üniversitesi
	354
	Tablo 6. Alt Kriterlerin Göreli Önem Ağırlıkları
	BM TA İK TE İG ÜU ZÖ MH İZ Oİ YO KS DS ÜT TC KSR ÇD PM
	0,83 0,17 0,83 0,17 0,30 0,30 0,10 0,30 0,45 0,45 0,09 0,39 0,39 0,13 0,10 0,63 0,26 0,11
	Tablo 6’ya göre maliyet ana kriterinin en önemli alt kriteri 0,83 
	önem ağırlığıyla birim maliyetler (BM), fiziksel koĢullar ana kriterinin en 
	önemli alt kriteri 0,72 önem ağırlığıyla iĢletmenin konumu (ĠK), sosyal 
	uygunluk ana kriterinin en önemli alt kriteri 0,30 önem ağırlığıyla iĢ 
	sağlığı ve güvenliği (ĠG), ücretlendirmede uygunluk (ÜU) ve mesai ücret 
	hesaplamaları (MH), iĢletmenin kurumsal yapısı ana kriterinin en önemli 
	alt kriteri 0,42 önem ağırlığıyla iĢ yapma zihniyeti (ĠZ) ve tutarlılık ana 
	kriterinin en önemli alt kriteri 0,63 önem ağırlığı ile kriterlerin 
	sürdürülebilirliği (KRS) olmuĢtur. HiyerarĢik yapımızda 4 alternatif 
	bulunmaktadır. 4 alternatifin 18 alt kriter için 108 tane ikili 
	karĢılaĢtırması yapılmıĢtır. Alternatiflerin ikili karĢılaĢtırmalarında 
	normalize değerlerin elde edilmesi için eĢitlik (2) ve alternatif göreli 
	önem ağırlıklarının belirlenmesi için eĢitlik (3) kullanılmıĢtır. 108 tane 
	ikili karĢılaĢtırma tablosu metin içindeki düzeni bozacağından sadece 
	alternatiflerin göreli önem ağırlıkları Tablo 7’da verilmiĢtir.
	Tablo 7. Alternatiflerin Alt Kriterler Bazında Göreli Önem Ağırlıkları
	BM TA İK TE İG ÜU ZÖ