TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE DEĞER SİSTEMİ

 

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE DEĞER SİSTEMİ

 

    Rekabet düzeyinin çok yüksek olduğu küresel pazarlarda işletmelerin başarılı olabilmeleri, müşteri memnuniyetini sağlamalarına

bağlıdır. Müşterileri memnun etmenin en iyi yolu ise, belirlenen yada öngörülen müşteri istek ve ihtiyaçları doğrultusunda tamamen yeni ürünler tasarlamak yada mevcutları geliştirmektir. Zamana karşı yarışılan böyle bir ortamda yeni ürünlerin;düşük maliyetle yüksek kalitede ve hızlı bir biçimde piyasaysa sunulması, işletmelere önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. Bu nedenle günümüzde ürün tasarımı, ürün geliştirme süreçleri, üretim süreçlerinin adaptasyonu ve tasarlanan ürünün hangi tüketici gurubuna sunulacağı ve işletmenin tüketiciye sunulan ürünün üretiminde hangi konumda bulunacağı işletmeler açısından üzerinde önemle durulması gereken konulardır.

   İşletmelerin "düşük maliyet", "yüksek kalite" ve "kısa zaman" hedeflerine aynı anda yüksek düzeyde ulaşabilmeleri için öncelikle

işletme yönetimi anlayış ve uygulamalarında değişim gereğini ortaya çıkarmıştır. Ürüne ödenen değer ve ürünü üreten işletmelerin bu değerden almış olduğu pay ve bu payı etkileyen faktörlerin büyüklüğünün tespiti ürünün "değer zinciri" analizi ile yapılmaktadır.

Çalışmamızın hedefi Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren firmaların ürünlerinin değer zinciri analizinde

bulunmuş oldukları konumu ve değer zinciri halkalarında ürüne ödenen değerin dağılımını araştırmaktır.

 

 

DEĞER SİSTEMİ

Bir firmanın tedarik zinciri, tedarikçilerini, dağıtımcılarını ve müşterilerini de içeren daha geniş bir sistemin parçası

olarak görülür. Değer zincirleri serisinden oluşan bu yeni yapıya ise “Değer Sistemi” denir ve yapısal olarak şöyle gösterilir. Halka sadece bir firmanın değer zincirinden değil aynı zamanda diğer değer zincirleri ve aralarındaki ilişkilerden oluşur. Eğer bir firma yüksek derecede dikey bir entegrasyona katılmak veya dahil olmak istiyorsa, kendinden önce ve sonra gelen aktiviteleri iyi koordine etmelidir. Bir firmanın başarısını ve rekabet üstünlüğünü

devam ettirebilmesi, sadece onun kendi değer zincirine bağlı değildir, ayna zamanda parçası bulunduğu

değer sistemini de yönetebilme ve yönlendirebilme kabiliyetine bağlıdır.

 

1.1. Değer Zinciri

Firmaların, rekabet avantajı yaratmak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetleri çözümleyebilmek için, değer zinciri

olarak adlandırılan değer yaratan faaliyetleri içeren bir model oluşturmaları yararlı olmaktadır. Micheal Porter işletmelerin büyük kısmında yaygın olan bir dizi faaliyetleri saptamış ve bir model oluşturmuştur. “Değer Zinciri” olarak

bilinen bu model aşağıda yer almaktadır.

 

1.1.1. Değer Zinciri Ana Faaliyetleri

(Primary Activities)

Genel olarak değer zinciri kapsamındaki faaliyetlere bakacak olursak;

 

1. Girdi Fonksiyonu: Tedarikçilerle olan ilişkileri, Üretim faktörlerinin alımını, depolanmasını ve envanter kontrolü gibi faaliyetleri içerir.

2. Operasyonlar: Girdilerin çıktılara dönüştürülmesindeki değer yaratan fiziksel ve kimyasal tüm faaliyetlerdir.

3. Çıktı: Çıktıların biriktirilmesi, depolanması vs. yönelik faaliyetlerdir.

4. Satış ve Pazarlama: Alıcıları ürün ve hizmetler hakkında bilgilendirme, ürün fiyatlandırma, reklam ve satış kanallarının tespitine ve seçimine yönelik faaliyetlerdir.

5. Müşteri Hizmetleri: Ürün satıldıktan veya müşteriye ulaştıktan sonra, ürün veya hizmetlerin etkin bir biçimde

müşteri çalışmasını sağlaması amacına yönelik, bakım servisleri ve destek üniteleri gibi faaliyetleri içerir.

1.1.2. Değer Zinciri Yan Faaliyetleri

Değer zinciri ana faaliyetleri, bazı yan faaliyetlerle kolaylaştırılır ve desteklenir. Genel olarak 4 kategoride inceleyeceğimiz bu faaliyetler, ilgili endüstri alanına göre daha da detaylandırılabilir.

1. Tedarik: Hammaddenin ve diğer değer yaratan faaliyetlerde kulanılan girdilerin satın alınması fonksiyonudur.

2. Teknolojik Gelişme: Araştırma-Geliştirme,

işlem otomasyonları ve değer arttırıcı diğer teknolojik gelişmeleri içerir.

3. İnsan Kaynakları Yönetimi: İşçilerin işe alımı, eğitimi, işten çıkarılmaları, tazminatlar vs. ile ilgili faaliyetlerdir. 4. Organizasyon Yapısı: Finansal, hukuki ve kalite yönetimi gibi faaliyetleri içerir. Firmaların tatminkar bir karı elde edebilmesi, bu faaliyetleri verimli ve etkili bir şekilde gerçekleştirmelerine bağlıdır. Böylece müşteri, ihtiyacını karşılayacak bu ürüne, içerdiği farklılık ve değerden dolayı, firmanın belirlediği fiyatı kabul edebilir ve ödeyebilir.

Değer zinciri faaliyetlerini optimum düzeyde yerine getirebilen firmalar, oldukça yüksek karlar elde edebilecek

fırsatlara sahip olabilmektedirler. Değer zinciri modeli, rekabet avantajı yakalama ve bu avantajı sürdürmek

için, gerekli araç ve faaliyetlerin analizinin yapılmasında önemli faydalar sağlamaktadır.

 

* Maliyet Avantajı: Maliyetlerin nerelerden kaynaklandığını araştırma ve ürüne değer katan fonksiyonları inceleme

olanağı sağlar.

*Farklılaşma: Firmaları, rakiplerinin çıkarmış olduğu ürünlerden daha kaliteli ve ürüne daha fonksiyonel özellikler

katan faaliyetlere yönlendirir.

1.1.3. Maliyet Avantajı ve Değer

Zinciri

Firmalar, maliyet avantajını, ya ürüne katılan her bir değeri düşürerek, ya da değer zincirini yeniden yapılandırarak

elde edebilir. Eskiden değer zinciri, değer zinciri adımlarının fiyat analizi olarak tanımlanmaktaydı. Muhasebe raporlarıyla belirlenen fiyatlar, değer zinciri adımlarının uygun bir şekilde düzenlenmesi gerektiği konusunda yol göstericidir. Michael Porter değer zinciri içerisinde maliyet oluşturan 10 önemli faktör tanımlamıştır;

* Ölçek ekonomisi

* Bilgi

* Yararlanma kapasitesi

* Faaliyetler arasındaki bağlantı

*Personel arası bağlantı üniteleri

*Dikey entegrasyon

* Endüstriyel faktörler

*Coğrafik yapı

*Firmanın fiyat politikası ve farklılıkları

* Pazara giriş zamanlaması

 

Bir firma bu faktörleri; daha iyi kontrol ederek, rakiplerine karşı daha iyi fiyat avantajına sahip olabilir. Değer zincirinin

yeniden yapılandırılması; yeni üretim sistemlerini, yeni dağıtım kanallarını, yada farklı pazarlama yöntemlerini

ifade etmektedir.

 

1.1.4. Farklılaşma (Farklılık) ve Değer Zinciri

 

  Farklılık, değer zincirinin herhangi bir parçasından kaynaklanabilir. Örneğin girdilerin tedariğindeki teknik değişiklikler, azda olsa rakiplerinin farklılaşması veya dağıtım kanallarının yüksek başarı sağlaması gibi faktörler işletmelerin değer zincirinin farklılaşmasına neden olabilmektedir. Porter, değer zincircinin yapısını etkileyen

şu faktörlerini tespit etmiştir;

- Politikalar ve kararlar

- Faaliyetler arası ilişki

- Zamanlama

- Yer, bölge

- İş akışı ilişkileri

- Bilgi

- Entegrasyon

- Kapasite

- Kurumsal faktörler.

Bunların bir çoğu maliyet faktörleri kapsamındadır. Düzenlenip, değiştirilmeleri büyük maliyet oluşturmaktadırlar.

Firmalar değer yaratmak için, değer zincirinin düzenlenmesinde birkaç yöntem kullanabilirler. İşletmeler ileriye dönük

olarak talep analizi ve müşteri isteklerini tespit etmeli, geriye dönük olarak da girdi kontrollerini iyi yapmalıdırlar.

Bu çalışmalar, yeni işlem teknolojileri oluşturmak ve yeni pazarlama (dağıtım) kanalları sağlamada önemli getiriler sağlayabilir. .Sonunda, firmalar üretim farklılığını sağlayacak, yeni değer zinciri oluşumu ve düzenlenmesinde, yaratıcılığa ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle değer zincirinde etkili faktörler iyi analiz edilmelidir.

 

1.1.5. Teknoloji ve Değer Zinciri

   Teknolojideki iyileştirmeler, değer zincirinin her adımı için, bu adımların değiştirilmesi veya yeniden oluşturulması durumlarında rekabet avantajı sağlaması açısından bir derecede öneme sahiptir. Değer zincirinin ana ve yan faaliyetlerinde değişik teknolojiler kullanılır.

 

- İşletmeler İçi Lojistik Teknolojileri

1. Taşıma

2. Materyal Kullanımı

3. Materyal Depolama

4. İletişim

5. Test

6. Bilgi Sistemleri

 

- Operasyon Teknolojileri

1. İşlem

2. Materyal

3. Makine Araçları

4. Materyal Kullanımı

5. Paketleme

6. Kontrol

7. Test

8. Bilgi sistemleri

 

- Dış Lojistik Teknolojileri

1. Ulaşım

2. Materyal kullanımı

3. Paketleme

4. İletişim

 

- Satış ve Pazarlama Teknolojileri

1. Medya

2. Audio/Video

3. İletişim

4. Bilgi sistemleri

 

- Müşteri Hizmetleri

1. Test

2. İletişim

3. Bilgi sistemler

 

    Bu teknolojilerin birçoğu değer zinciri içerisinde kullanılabilmektedir. Örneğin bilgisayar sistemleri her faaliyet içerisinde görülür. Faaliyetleri desteklemek için benzer teknolojiler kullanılır. Ayrıca eğitim teknolojileri, bilgisayar destekli turizm ve yazılımdaki yenilikler, sıklıkla faaliyetleri desteklemekte kullanılır. Bu

kapsamda bu teknolojiler, maliyet faktörlerini ve ürün özelliğini etkiler ve böylece rekabet avantajı sağlar.

 

1.1.6. Değer Zinciri Faaliyetleri Arasındaki Bağlantı

   Değer zinciri adımları, birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Çünkü, değer zincirinin bir adımı, diğer adımların fiyatını

ve performansını etkiler. Değer zinciri içerisinde, üretim dizaynını değiştirecek ve maliyetleri düşürecek durumlar

göz önünde tutulmalıdır. Örneğin farklı bir üretim sisteminde servis hizmetleri maliyeti artabilir veya azalabilir. Bazen

firma bir adımdaki maliyetleri düşürdüğünde, diğer bir adımdaki maliyetlerin düşmesi oldukça sevindiricidir. Örneğin

dizayn değişikliği ile üretim maliyetlerin düşmesi ve güven oluşturması, servis maliyetlerini düşürebilir. Bu gibi

düzenlemeler ile firmalar potansiyel rekabet avantajı elde edebilir.

 

1.1.7. İş Birimleri Arasındaki Diyaloglar

   İş birimleri arasındaki diyalogun iyi bir şekilde sağlanması, esnekliğin artmasına ve sinerjiye neden olur. Koordinasyon ve esnek olmayan bir yapının ortaya çıkardığı maliyetleri, sinerjinin yararlarını tespit etmede kullanılan

stratejilere karar verirken analiz edilmesi fayda sağlar. Ne yazık ki sinerjiyi geliştirmek için yapılan

çalışmalar, farklı iş birimleri arasındaki ilişkilerin beklenenden kısa oluşu ve amacıdan sapmasından dolayı başarısızlığa uğrayabilmektedir. Bir firma değer zinciri halkalarından birinde ya da bir kaçında uzmanlaşabilir ve diğer gereksinimlerini dış tedarik yoluyla karşılayabilir, bir firmanın ürüne yönelik ya da hammaddeye yönelik

olarak gerçekleştirdiği faaliyetlerin boyutu, firmanın dikey entegrasyonunun derecesini belirtir. Şiddetlenen rekabet, hizmet kalitesindeki beklenti artışı, müşteri profilindeki değişim ve artan talep eğilimleri gibi bir takım küresel dinamikler işletmelerin zorunlu olarak ufkunu genişletmektedir. Israrla perspektifini dar tutan işletmeler ise bir gelecek kaygısına düşmemelidirler; çünkü bir gelecekleri olmayacaktır. Dış kaynaklardan yararlanma böyle bir ortamın ürünüdür ve bir yeni ekonomi ön koşulu olarak vizyon sahibi işletmeler için vazgeçilmez bir yönetim stratejisi haline gelmiştir. Dış kaynaklardan yararlanma (outsourcing), işletmelerin kendilerine rekabet avantajı sağlayan faaliyetlere odaklanmaları ve asıl faaliyet alanlarına girmeyen konularda ise spesifik olarak o konuda uzmanlaşmış firmalardan yararlanmak yolu ile faaliyet göstermelerini öngören bir yönetim stratejisidir. Alanlarında en iyi olmak için rekabet eden işletmelerin başvurdukları bir strateji olan dış kaynaklardan yararlanma uygulamalarında, işletmeler faaliyetlerini sahip oldukları temel yetenekler ile sınırlamak ve diğer faaliyetleri o konuda kendilerinden daha fazla temel yeteneğe sahip

işletmelere bırakma yolunu tercih etmektedirler. Dış kaynaklardan yararlanma, organizasyon dışındaki işletmeler ile ortaklaşa çalışarak maliyetleri düşürmek, verimliliği ve etkinliği artırmak, müşteri tatmini sağlamak, yeni ilişkiler kurarak ve geliştirerek faaliyette bulunmak ve sonuç olarak asgari ölçüde emek ve maliyet ile azami ölçüde iş yapabilmek olarak da tanımlanabilir. Uygulama imalat sektöründe de hizmet sektöründe de aynı felsefe ile gerçekleştirilebilmektedir, çünkü rekabet sektör ayrımı yapmamaktadır. Değer zinciri analizi vasıtasıyla, outsourcing

kararlarını kolaylaştırmak için iş sistemi açıkça ortaya konur, çalışma şekli aydınlatılır. Hangi ürün ve faaliyetlerin

outsource edileceğine karar vermek, firmanın güçlü ve zayıf yönlerinin tespit edilmesi, maliyetlerin ve

firma kabiliyetlerinin belirlenip ayrılması yapılır. Yöneticiler outsource edilecek ürünün/faaliyetin seçilmesinde aşağıdaki özelliklere yoğunlaşır. Hangi operasyonların daha ucuza yapılabileceğinin yada tedarikçiler tarafından

daha uygun yerine getirileceğinin belirlenmesi. Bir firmanın faaliyetlerinin maliyet avantajı sağlamak ya da ürün farklılaşmasını sağlamak amacında olup olmayacağının belirlenmesi. İşletmenin faaliyetlerini kendi bünyesinde

gerçekleştirmesine dikkat edilir. Eğer faaliyet çok hızlı değişen teknolojilere bağlıysa ya da ürün çok hızlı değişen

bir pazarda satılıyorsa, esnekliği sürdürmek, ve uzmanlaşılmış ürünlerin yatırım riskinden kurtulmak için işletmenin

outsource yapması daha avantajlıdır. Outsource edilen faaliyetlerin firmanın projesinde esnekliği arttırması, envanter

sayısını azaltması, zamanın kısalması gibi gelişmeleri, iyileşmeleri netice verip vermemesine dikkat edilir. Tedarikçi değer zinciri – firma değer zinciri – dağıtım değer zinciri – tüketici değer zinciri şeklinde değer sistemi ifade edilebilir

Ürünün değeri sadece firmanın değer zinciri içinde değil değer zincirleri arasındaki ilişkiyle, bağlantıyla da ortaya

çıkar. Örneğin bir otomotiv üreticisi, tedarikçisi ile yakın ilişki kurarak, faaliyetlerini ve küçük yatırımların miktarını

minimize edebilir. Açıkça ifade edilecek olursa, bir firmanın tasarısı ve ayakta kalabilmesi içinde bulunmuş olduğu

değer sistemini ne kadar iyi yönetebiliyorsa o derece başarılıdır. Firmaya rekabette bir avanta sağlayan değer

zinciri firma başarısında tek etken değildir. Firma başarısı, firmanın içinde bilindiği değer sisteminden doğrudan

etkilenmektedir.